Duşta Veren Üsküdar Escort Selma

Üsküdar escort kalabalık ve karmaşık sokaklarında gecenin sessizliğinde yürüyen genç bir kadın vardı; adı Selma’ydı. Henüz 21 yaşındaydı ama hayatın yükü onun omuzlarına çok erken binmişti. Selma, hayat kadınıydı ve yaşadığı zorluklar onu çoğu insanın anlayamayacağı derinlikte şekillendirmişti.

Selma’nın hikayesi, Anadolu’nun küçük bir kasabasında başlamıştı. Ailesinin maddi durumu kötüydü, annesi hasta, babası ise işsizdi. Okula devam etmek yerine, genç yaşta ev işlerine yardım etmeye başlamıştı. Ancak evde huzur yoktu. Babasının şiddetli davranışları ve anne-babasının sık sık kavga etmesi Selma’yı derinden yaralamıştı. 16 yaşında evden kaçmaya karar verdi. İstanbul’a, umutların şehri denilen büyük kente gitti.

İstanbul, Selma için hayal ettiği yer olmaktan çok uzaktı. İlk günlerinde Haydarpaşa Garı’nın soğuk taşlarında uyumak zorunda kaldı. Kimi zaman seks açlıkla mücadele etti, kimi zaman ise korkuyla. Bir gün, sokakta karşılaştığı bir kadın ona yardım teklif etti. Bu yardım teklifi, aslında onu daha karanlık bir dünyaya sürükledi. Selma, mecbur kaldığı için hayat kadını olarak çalışmaya başladı.

Üsküdar sokakları onun yeni eviydi. Geceleri burada müşterileriyle buluşuyor, gündüzleri ise küçük, kirli odasında dinleniyordu. Her gün aynı döngüyü yaşıyordu; acı, umutsuzluk ve yorgunluk. Ancak Selma’nın içinde hala sert hayata tutunan bir umut vardı. En çok Salacak sahilinde oturmayı severdi. Deniz, ona biraz olsun huzur verirdi. Kız Kulesi’ne bakar, bir gün kendisinin de özgür olacağını hayal ederdi.

Sert Seven

Bir akşam, sahilde otururken yaşlı bir kadın yanına yaklaştı. Kadın ona sıcak bir çay ve birkaç ekmek uzattı. “Yalnız değilsin kızım,” dedi. Bu sözler Selma’nın kalbine dokundu. Kadın, Üsküdar Kadın Dayanışma Merkezi’nde gönüllüydü ve Selma’yı merkeze davet etti.

Başta gitmekten çekinse de, birkaç gün sonra cesaretini toplayıp merkezin kapısını çaldı. Artık geceleri sokaklarda değil, sabahları yeni bir iş umuduyla Üsküdar escort sokaklarında yürüyordu.

Selma, geçmişinin acılarını tamamen unutamamıştı ama geleceğe dair umutları yeşermişti. Kız Kulesi’ne bakarken, artık ona sırtını dönmüyordu. Çünkü biliyordu ki, hayat ne kadar zor olursa olsun, mücadele edenler için her zaman yeni bir başlangıç mümkündü.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir