24 Yaşında Genç Çekmeköy Escort Yağmur

Yağmur, 24 yaşındaydı. Adını annesi koymuştu, “yağmur gibi berrak, yağmur gibi umut dolu olsun” diye. Ama hayat, ona ismini taşıyacak bir fırsat vermemişti. Çekmeköy escort arka sokaklarında, gözlerden uzakta yaşarken, yıllar önceki o berrak umut çoktan karanlığa gömülmüştü.

Küçük yaşta yetim kalmıştı. Anneannesinin yanında büyümeye çalışmış, okul yüzü çok az görmüştü. Ergenliğe adım attığında, evin geçim derdi onun da omzuna binmişti. Önce temizlik işlerinde çalıştı, sonra bir lokantada bulaşık yıkadı. Ama hayat pahalıydı, yalnız bir genç kadın cimcif için özellikle acımasızdı. Kirasını ödeyemediği bir kış günü, sokakta tanıştığı biri ona “geçici bir yol” sundu. “Bir süre idare edersin,” demişti o kadın. Ama o geçicilik, Yağmur’un hayatına yapıştı.

Çekmeköy escort bazı sokakları sessizdi, ama Yağmur’un içinde hep gürültü vardı. Her gece dışarı çıktığında, bir yüz takardı. Güçlü görünmeye çalışırdı ama çoğu zaman içine ağlıyordu. İnsanların bakışları, arabaların kornaları, peşinden gelen laflar… Hepsi ağırdı. Ama en zoru, insanların gözlerine bakamamasıydı. Çünkü herkes onun kim olduğunu sandığını biliyor ama kim olduğunu sormuyordu.

Bir gün, dolmuşa binip eve dönerken, bir afiş gördü: “Kadınlara Ücretsiz Danışmanlık ve Eğitim.” Birkaç gün o afişi düşündü. Sonra cesaretini topladı, gitti. Küçük bir merkezdi. Sıcak bir çay ikram ettiler. Kimse ne iş yaptığını sormadı. Sadece “İyi ki geldin” dediler.

Yağmur kurslara başladı. Sabahları orada vakit geçiriyor, yeni şeyler öğreniyor, geçmişin yükünü bir nebze olsun bırakmaya çalışıyordu. Geceleri hâlâ mecburen eskort çalışıyordu ama artık umutla doluydu. Çünkü artık bir çıkış yolu olduğunu biliyordu.

Bir gün, bir çocuğun elinden tutup bir okula girme hayali kuruyordu. Belki kendi seks ailesini kuracak, belki yalnızca küçük bir dükkân açacaktı. Ama ne olursa olsun, artık kendi hayatının direksiyonuna geçmek istiyordu.

Yağmur’un hikâyesi, Çekmeköy’ün duvarlarına sinmiş birçok sessiz çığlıktan biriydi. Ama o, sesini önce kendine, sonra dünyaya duyurmaya kararlıydı. Çünkü en çok kırılanlar, en güçlü yürüyenler oluyordu bazen.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir