Deniz 28 yaşındaydı. Hayatının yeni bir sayfasını açmaya karar verdiği o yaz, kendini Ataşehir escort hareketli sokaklarında buldu. İstanbul’un Anadolu yakasında, kalabalık ve karmaşadan biraz uzak, ama aynı zamanda şehirle iç içe bir semtti Ataşehir. Deniz için burası yeni umutların, yeni başlangıçların adresiydi.
Ataşehir escort bir arkadaşının önerisiyle küçük, şirin bir apartman dairesi kiralamıştı.
İlk günler zorluydu. Yeni bir semte alışmak, yeni insanlarla tanışmak zaman alıyordu. Ancak Deniz, sabahları erken kalkıp kahvesini alarak Ataşehir’in parklarına gitmeye başladı. İçinde uzun zamandır eksik olan huzuru yavaş yavaş buluyordu. En çok da Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ndeki yürüyüşleri seviyordu. Orada geçirdiği zaman, yoğun iş temposundan kaçışın en güzel yoluydu.
Deniz’in hayatında beklenmedik bir değişim ise, semtte açılan bir sanat atölyesine kaydolmasıyla başladı. Seramik yapmaya başladı; elleriyle şekillendirdiği sikiş her parça, içinde saklı kalan duyguları dışa vuruyordu. Atölyedeki insanlarla kurduğu bağlar, Deniz’in sosyal hayatını da canlandırdı. Artık yalnızlık yerini dostluklara bırakmıştı.
Deniz, Ataşehir escort sadece modern binalardan ibaret olmadığını, köklü bir geçmişe sahip olduğunu keşfetti. Bu, ona şehrin farklı bir yüzünü görme fırsatı sundu.
Deniz artık yalnızca işine odaklanan biri değil, yaşamın küçük güzelliklerini fark eden, kendine zaman ayıran bir kadındı. Ataşehir, ona sadece yeni bir ev değil, yeni bir hayat armağan etmişti.
Bir yanıt yazın