
Elif, 19 yaşındaydı. Pendik’in Güllübağlar Mahallesi’nde, köhne bir apartmanın üçüncü katında yaşıyordu. Annesi ve küçük kardeşiyle birlikte sürdürdükleri yaşam, dışarıdan bakıldığında sıradan ama içeriden çalkantılıydı. Babası seneler önce evi terk etmişti. Bir daha da dönmedi. Elif, çocuk yaşta büyümek zorunda kalmış, hayatın yükünü sırtında erken taşımaya başlamıştı.
Lise mezunuydu ama okumaya devam edememişti. Sabahları Pendik escort Çarşı’daki küçük bir kırtasiyede çalışıyor, akşamları ise market raflarına ürün diziyordu. Elinden gelen her işi yapıyor, evin eksiklerini tamamlamaya uğraşıyordu. Ama İstanbul’da yaşamak, özellikle de bir kadının geçimini tek başına sağlaması neredeyse imkânsızdı.
Faturalar birikmeye başladığında, Elif’in içini bir tedirginlik kapladı. Annesi çalışamıyor, küçük kardeşi ise okula devam ediyordu. Günün sonunda masada çoğu zaman ekmekten başka bir şey olmuyordu. Derken, bir tanıdığı ona kolay para kazanabileceği bir “yol”dan bahsetti. Elif önce çok sinirlendi. Ama o gece evde elektrikler kesilince ve kardeşi ders çalışamadan uyuyakaldığında, aklında o teklif yankılandı.
Bir hafta sonra o karanlık yola adım attı. Geceleri başka bir kimlikle yaşıyor, sabahları Pendik’in kalabalığında görünmez olmaya çalışıyordu. Kendinden uzaklaşmıştı. Seksi Esc aynalara bakamaz, adını duyduğunda irkilir olmuştu.
Bir gün Pendik escort Sahili’nde yürürken, küçük bir çocuk ona yaklaştı. Elinde buruşturulmuş bir kâğıt vardı. “Abla, bu senin mi düştü?” dedi. Kâğıtta sadece şu yazıyordu:
“Yaşamak, seçemediğimiz yüklerle de mümkün olmalı.”
Elif o gün ağladı. Uzun zamandır içinde tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. O gece, eski bir okul defterine yazmaya başladı. Kendi hikâyesini, korkularını, yaşadıklarını… ve belki de hâlâ umut edebileceğini.
Bir süre sonra, Pendik escort Gençlik Merkezi’nde gönüllü bir yazarlık atölyesine katıldı. Sessizce oturduğu ilk gün, kalemi eline aldığında elleri titriyordu. Ama yazdıkça rahatladı. Yazmak, onun kendisiyle barışma yoluydu.
Bir yanıt yazın