Pendik Sahilde Veren Escort Nazlı

Nazlı, 20 yaşındaydı. Pendik escort Doğu Mahallesi’nde, denizi göremeyen dar sokaklardan birinde, tek odalı bir evde annesiyle birlikte yaşıyordu. Yaşamak dediysek… aslında daha çok idare etmekti onlarınki. Babası yıllar önce ortadan kaybolmuş, bir süre sonra ölüm haberi bile gelmeden yok olmuştu. Annesi yıllarca merdiven silmiş, kapıcılık yapmış, sonra hastalanınca evde kalmıştı. Nazlı ise o gün bugündür eve bakan tek kişiydi.

Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye hazırlanacak gücü olmamıştı. Sabahları çarşı içinde bir bijuteri dükkânında çalışıyor, akşamları ise online yemek siparişi şirketlerine paketleme işi yapıyordu. Ama İstanbul’un yükü ağırdı. Oral her şey git gide pahalılaşıyor, Nazlı’nın yorgunluğu cebinden önce ruhuna yansıyordu.

Bir akşam çarşıdan eve dönerken tanıdığı bir kadına rastladı. Bir zamanlar birlikte aynı kafede çalışmışlardı. Kadın bakımlıydı, giyimi düzgündü, telefonu son modeldi. Nazlı, hayretini gizleyemedi. Kadın, biraz utangaç biraz da alaycı bir ifadeyle, “kolay para”nın ne olduğunu ima etti. Milf nazlı önce reddetti. Ama ay sonunda kira için arayan ev sahibi, yetersiz kalan banka hesabı, annesinin aksayan ilacı… vicdanını susturacak kadar yüksek sesle bağırıyordu.

Birkaç hafta sonra, geceleri başka bir hayata adım attı. İsmini, yürüyüşünü, hatta ses tonunu bile değiştirdi. Sabah olduğunda ise yine Nazlı’ydı, ama aynaya bakarken kendini tanımıyordu. Pendik’in kalabalığı içinde görünmeyen biri gibi hissediyordu.

Bir sabah Pendik Sahil escort yürürken, yerde açık kalmış bir defter buldu. İçinde mavi kalemle yazılmış şu cümle vardı:
“Kendini anlatmadıkça, hiçbir yere ait olamazsın.”

O gece ilk kez yazmaya başladı. Hikâyesini, yaşadıklarını, korkularını… kelimelere döktü. Sonra bunları isimsiz bir sosyal medya hesabından paylaşmaya başladı. Yorumlar geldi. “Ben de…” ile başlayan cümleler. Yalnız olmadığını gördü.

Yavaş yavaş geceleri bıraktı. Bir kadın derneğine başvurdu, destek aldı. Şimdi Pendik’te bir kitabevinde çalışıyor. Yazılarına gelen mesajlar onu yeni bir hayata hazırlıyor.

Nazlı, hâlâ aynı sokakta oturuyor. Ama artık sabahları aynada gözlerinin içine bakabiliyor. Çünkü artık bir adı var, bir sesi ve yazmaya devam eden bir kalbi.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir