
Zeynep, 22 yaşındaydı. Pendik escort ara sokaklarından birinde, kırık dökük bir apartmanın zemin katında annesiyle yaşıyordu. Babası yıllar önce evi terk etmiş, Zeynep o günden sonra hayatın ne kadar ağır olabileceğini erken öğrenmişti. Mahallede herkes birbirini tanırdı ama kimse kimsenin gerçek derdini sormazdı.
Liseden mezun olduktan sonra üniversite hayali kurmuştu, ancak evin geçimi için bu hayal rafa kaldırıldı. Kapalı Sabahları bir fırında çalışıyor, öğleden sonraları ise komşuların evlerine temizliğe gidiyordu. Kazandığı para ancak kirayı, elektrik faturasını ve annesinin ilaçlarını karşılamaya yetiyordu.
Bir süre sonra iş yetmedi. Zeynep’in içi daralıyordu, günler geçtikçe çıkışsızlık hissi daha da büyüyordu. Bir gün, çok eski bir tanıdık ona “daha kısa sürede, daha fazla para kazanabileceği” bir yol önerdi. Zeynep’in içi kalktı. Milf Kabul etmek istemedi. Ama bu şehirde, bazen hayatta kalmak için istemediğin yolları da yürümek zorunda kalırsın.
Bir akşam bu yolu seçti. Her şey çok sessiz başladı, sonra içindeki tüm sesler bir bir kısıldı. Artık geceleri başka biri oluyor, gündüzleri Pendik escort sokaklarında yüzünü saklayarak yürüyordu. Kendi adını bile duymak istemediği zamanlar oldu. Zeynep, aynalardan uzak durmaya, insanlardan kaçmaya başladı.
Ama bir sabah, Pendik Sahil’de yürürken belediyeye ait kültür merkezinin camında bir afiş gördü:
“Genç Kadınlar İçin Yazı Atölyesi – Hikâyeni Bizimle Paylaş.”
Geçip gitti. Ama iki gün sonra yine aynı camın önünde durdu. Bir cesaretle içeri girdi. Form doldurdu. O gece, bir defter buldu ve ilk kez içindekileri kağıda döktü:
“Ben Zeynep. Hikâyemi kendime bile anlatmaktan korkuyordum.”
Atölye günleri onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Yazmak önce canını acıttı, sonra ferahlattı. Orada başka kadınların da susturulmuş hikâyelerini dinledi. İlk kez utanç değil, anlaşılma duygusu yaşadı.
Bir yıl içinde, gündüzleri bir yayınevinde işe başladı. Geceleri yazdı. Artık ne saklanıyor ne susuyordu. Zeynep, kendini kelimelerde yeniden yarattı. Pendik escort aynı yerdi ama o artık eskisi gibi bir yolcu değil, kendi hikâyesinin yazarıydı.
Bir yanıt yazın