
Ümraniye escort gökyüzü o gece kapkaraydı. Yağmur ince ince yağıyor, sokak lambalarının altında su birikintileri birer ayna gibi parlıyordu. Selin, elleri cebinde, başı önde yürüyordu. Rüzgâr saçlarını savuruyor ama o bunu bile fark etmiyordu. Adımlarını yavaşlatmaya korkuyordu; çünkü düşünmeye başlarsa, ağlamaktan kendini tutamayacaktı.
Yirmi iki yaşındaki Selin, hayata yenik başlamış bir kadındı. Babası yıllar önce başka bir kadınla gitmiş, annesiyle birlikte Ümraniye escort kenar bir mahallesinde tek göz bir eve sığınmışlardı. Çocukken hayali kuaför olmaktı ama okul yarıda kalmış, hayat ona başka bir yol çizmişti.
Genç yaşta çalışmaya başladı. Temizlik, bulaşık, çocuk bakıcılığı… Ne iş bulsa yapıyordu. Ama kiralar yükseliyor, hayat giderek zorlaşıyordu. Bir gün olgun annesi kalp krizi geçirdi. Hastane masrafları birikince, Selin’in içindeki umut da tükenmeye başladı.
Bir akşam, çaresizce ağlarken tanıştığı bir kadın, “İstersen para kazanmanın başka yolları da var,” demişti. Selin o an sadece susmuştu. Fakat birkaç hafta sonra cebinde bir kuruş kalmayınca o sözleri hatırladı.
O günden sonra geceleri kostüm giyen sokaklarda yürümeye başladı. İnsanların fısıltıları, küçümseyen bakışları, onun kalbinde bir yara gibi büyüyordu. Ama annesinin götten ilaçlarını alabilmek için her sabah sabretmesi gerekiyordu. Aynaya bakmak en zoru oldu. Gözlerinin içine bakamıyor, kendi yüzünü tanıyamıyordu artık.
Bir sabah, işten dönerken parkta oturan küçük bir çocuk gördü. Elindeki oyuncak arabası kırılmıştı, ağlıyordu. Selin yanına gidip arabayı onarmaya çalıştı. Çocuk, “Abla sen çok iyisin,” dediğinde gözleri doldu. Belki de yıllardır duymadığı en saf cümle buydu.
O andan sonra değişmeye karar verdi. Bir hafta boyunca Ümraniye Kadın Dayanışma Merkezi’nin önünden geçti, ama içeri giremedi. Sonunda cesaretini boşaltan topladı. İçeri girdiğinde kadınlar onu karşıladı, dinledi, yargılamadı. Dikiş dikmeyi, temizlik yapmayı, küçük işler bulmayı öğrendi. İlk kez alnının teriyle kazandığı parayı eline aldığında ağladı.
Bir yanıt yazın